21 Aralık 2008 Pazar

Merhaba;
Bu benim ilk yazım oluyor. Aslına bakarsanız yazıyla çok da fazla ilgili değilim. Daha çok fotoğrafçılık ve internet ilgimi çekiyor. Eşim sağolsun neredeyse haftada iki kere yazılar yazıp resimler ekliyor kendi blog sayfasına. Yazacak o kadar çok şeyi nereden buluyor diyorum kendi kendime. Boş vakitlerini değerlendirmek için blog yazmaya başladı. Geçenlerde yüzüncü yazısını da yayınlanmış, tabii resimlerle birlikte. Blogla tanışmamı da bu nedenle eşime borçluyum aslında. Eşim vesileysiyle ilk adımımı attığım blog çalışmalarında ilk olarak eşime yer vermek istedim. Ne de olsa onun payı bu sayfayı hazırlamamda oldukça büyük.
En büyük aşkım, senin için gelsin bu yazım. Seni karşıma çıkaran tanrıya şükrediyorum önce. Hayalini kurduğum, yer yüzündeki varlığından bir türlü emin olamadığım, varsa da karşılaşma olanağımızın çok düşük olduğunu düşündüğüm, gerçek üstü, mavi gözlü, pamuk kalpli, dünyalar güzeli, içi dışı bir, çevresine saçtığı ışıkla güneşi, kalbindeki iyiliklerle melekleri, gözlerinin maviliğiyle dünyaları, denizleri, evreni kıskandıran, neşe ve eğlence dolu, Pollyanna'nın İzmit'te büyümüş versiyonunu karşıma çıkartmakla kalmayıp bir de eşim olmasını sağladığı için kutsal kitaplardaki duaların hepsini ezbere okusam da minnetimi ona gösterebilir miyim gerçekten bilemiyorum.
Kendimi dünyanın en şanslı adamı gibi hissediyorum ve sadece senin sayende.
Aşkla...